
Psikolojik eğitiminize hep destek, tam destek!
T: (0312) 911 35 15
Email: Her tür destek talepleriniz için E-Destek sistemimiz üzerinden ticket talebinde bulunabilirsiniz..
Psikologlar Psikiyatristler Derneği
İzmir-1 Cd. No:33/31 Kızılay/Ankara
Önizleme & Bölüm Hedefleri Psikoloji lisans öğrencilerinin alabileceği en önemli derse hoş geldiniz. Bu açılış bölümü, araştırma psikoloğu olarak geleceğiniz olsada olmasada metot derslerinin eğitiminize olan önemini size anlatmakla başlamaktadır. Bölüm sonra dünyada bildiğimiz şeylerin yollarıyla ilgili tanıtımla devam etmektedir. Bilgilerimizin bazıları yetki rakamlarına olan güvenden türemiştir, diğer bilgiler ise bizim kendi mantıksal akıl yürütmemizden,
Başlıca iki araştırma yöntemi olan nicel ve nicel araştırma sosyal bilimlerde çeşitli alanlarda yapılan araştırmalara potansiyel katkı sağlamaktadır. Pozitivist sosyoloji ve verstehen girişimi arasındaki çelişki ayrı ayrı olacak şekilde, nitel ve nicel metodolojik girişimlerde sırasıyla bir ayrım olduğu gibi modern sosyolojide yeniden formüle edilmiştir. Nitel sosyoloji insan davranışını anlamaya nümerik bir yaklaşımdır. Birçok katılımcıyla gerçekleştirilen
Sosyoloji insan sosyal yaşamının çalışmasıdır. Sosyolojinin diyalogların analizinden, dünyanın nasıl işlediğini anlamaya çalışmaya dair teorilerin gelişmesine değişen birçok alt bölümü vardır. Bu bölümde size sosyoloji ve önemi, çevrenizdeki dünyaya bakış açınızı nasıl değiştirebileceği ve bilim dalına dair kısa bir tarihçe sunulacaktır. Sosyoloji Nedir? Sosyoloji, deneysel araştırmaların sistematik metotlarını kullanan ve eleştirel analizleri geliştirmek için bilgiyi
Araştırma yöntemleri ders programı, psikolojide önemli-ve iyi bir nedenden dolayı en sık istenilenler arasında yer almaktadır. Göz önümüze kültürlerarası psikolog ve bilişsel bir nöroloğun profesyonel bir konferansta karşılaştığını bulunduralım, birbirinin çalışmalarında önemli olduğu fenomenler ve teoriler hakkında hemen hemen hiçbir şey bilmiyor olabilir. Oysa onlar gayet iyi bir şekilde, bir deney ve ilişkisel bir araştırma,
Darwin’in ardından TYK (Terör Yönetim Kuramı) insanlığın uzun dönemlerde kazanılmış doğal seleksiyonla devrim ürünü olduğunu ileri sürmektedir. Bizi diğer türlerden farklı kılan insan doğası nedir? İri yapılı değiliz, duyularımız keskin değil aksine yırtıcı hayvanlar gibi pençelerimiz ve dişlerimiz yok. Bu özellikler işbirliğine ve iş bölümüne teşvik edip bizi icatlara, tarıma, yemek yapmaya, barınak inşaat etmeye
Korelasyon iki değişken arasındaki ilişkiyi değerlendirmek yollarından en sık karşılaşılanıdır. Bir değişken arttığında diğeri de artıyorsa pozitif korelasyon vardır. Örneğin biri kişi ne kadar girişken ise arkadaşları da o kadar çoktur. Değişkenlerden birinin artıp diğerinin azaldığı durumda ise negatif ilgileşim söz konusudur. Örnek olarak kişi ne kadar yaşlıysa dürtüsel davranışları da azalacaktır. Değişkenler arasında ilişki
1923 yılında Freud, zihinin ikin bir modelini öne sürerek teorisini büyütmüştür. Öncelikli ayrımı olan bilinçli, bilinçdışı, bilinç öncesi konularını terk etmemiştir fakat bu ayrımın yetersiz olduğu hakkında özeleştiride bulunmuştur. Freud’a göre iki önemli niteliği bulunan psikolojik bir aracı vardı (ego). Bir taraftan, bu aracı tutumlu davranış içerisinde bir şeyin tek çeşidini gerçekleştiriyordu. Fakat diğer taraftan,
Histeri (Konversiyon Bozukluğu) Felç, bulanık görme gibi sorunların, duygusal problemlerin bir sonucu olduğu doğru olabilir mi? Bunun doğru olmayacağı tek durum, insanların çevresindekilerin dikkatini çekmek amacı ile numaradan hastaymış gibi davranmasıdır. Freud histeri üzerine çalışmaya başladığı ilk zamanlar bu örneklerle karşılaşmıştır. Yalan ile gerçeği ayırt etmek için beyin ve karakterden elde edilen kanıtlara bakmanız gerekmektedir.
Üç büyük araştırma yöntemlerinin potansiyel güç ve sınırlarını inceleyeceğiz. Potansiyel Güç Durum İnceleme Çalışması ve Klinik Araştırma 1. Laboratuvar ortamının yapmacıklığından uzak kalmak 2. Çevre-insan ilişkisini tüm karmaşıklığıyla çalışmak 3. Bireyler üzerinde derinlemesine çalışma yapmak Anket ve Bağlantı Araştırması 1. Geniş değişkenler üzerinde çalışma yürütmek 2. Çok fazla insan arasındaki ilişki üzerinde çalışmak 3. Çok
Ölçümler güvenilir ve geçerli olmadığı sürece hangi konu üzerinde çalışıldığının, hangi metodun seçildiğinin hiçbir önemi yoktur. Güvenilirlik Güvenilirlik, yapılan gözlemin tekrarlandığında ikinci defa aynı sonuçları vermesi demektir. Güvenilirliği etkileyen bazı faktörler vardır. Örneğin, gözlemlenen kişinin araştırma yapıldığı andaki duygu ve hisleri geçici etkiler yaratabilir. Yaratılan bu geçici etkiler iki farklı günde yapılan aynı testin sonuçlarının
Karakter hakkında bilgi edinmenin birden çok yolu vardır. Bir kişiyi her gün izleyerek, davranışlarından ve yaptıklarında nasıl biri olduğunu anlamaya çalışabilirsiniz. Gözlemlemek istediğiniz insanı tanıyan diğer kişilerden bilgi alabilirsiniz. Diğer bir yöntem ise kimsenin yargılarını dinlemeden kişinin hayatındaki objektif verilere bakmaktır (okul hayatı, çalışma hayatındaki performansı vb.). Bilginin Çeşitliliği Araştırmacı psikologlar bilgi verilerini dört kategoriye
Siz, geçmişinizin esiri misiniz? Yoksa, yaşadığınız zamanın olayları ve gelecekle ilgili istekleriniz mi sizi yönlendiriyor? Bilim inşaları, davranışların şimdiki zamandan etkilendiğini düşünürler. Bu, davranışları anlama da tek etkenin şimdiki zaman olduğunu gösterir. Fakat yaşadığınız anda gerçekleşen olaylar, uzak geçmişten veya yakın geçmişten etkilenmiş, gelecekle ilgili düşünceler doğrultusunda şekillenmiş olabilir. Karakter Üzerine Bilim Mümkün Mü? Hangi
İnsanlar, hayatlarında çeşitli problemlerle karşılaşırlar. Kendilerini stresli hissederler, fazla endişeli davranırlar, bazen ilişkilerini zedeleyebilecek tartışmalar içerisinde bulunurlar. Bunlara sebep olan problemleri bulmak ve değişim sağlayabilecek faktörler için çalışma yapılması gerekir. Bir başka deyişle, karakter teorisine ihtiyaç duyulur. Kişisel gelişim için önemli olan problemler psikopatoloji içerir. Bu kitapta yer alan çoğu kuramcı aynı zamanda birer terapisttir
İnsanlar hakkında sorular genellikler üç tiptir? Ne gibi bir karaktere sahipler? Bu karakter nasıl oluştu? Neden oluştu? ‘’Ne?’’ sorusu ile insanın karakteristik özelliklerini ve bunlar arasındaki bağlantıyı keşfetmeye çalışır. ‘’Nasıl?’’ sorusu da karakterin nasıl etkilediği üzerinde durur. Genetik yapılar insan karakterini nasıl etkiler? Sosyal çevre insanı nasıl etkiler? Ve ‘’Neden?’’ sorusu ile de bireysel davranışların
Çocukluk problemlerini kavramsallaştırmaya yönelik hem kategorik hem de boyutsal yaklaşımlar davranış ve öğrenme problemlerinin çocukta doğuştan olan karakteristikler olduğunun varsayımına yol açar ve bir derece özelliklede otizm gibi rahatsızlıklar ile bu gibi zorlukları iyice düşünmek faydalı bir yoldur. Fakat çocukların problemleri tipik olarak aile üyeleri ve ailelerin gömülü olduğu daha geniş sosyal ve profesyonel ağları
Sosyal gelişim Aşağıdaki bölümlerde, duygusal gelişim, ahlaki gelişim, elişim kimliği, cinsiyet rolü gelişimi ve arkadaşlık gelişimi ve akran grubu ilişkilerinin gelişimi de dahil olmak üzere çocuğun sosyal gelişimi üzerinde yoğunlaşılacaktır. Duygusal gelişim Bir çocuğun sergileyebileceği duyguların aralığı yaşamın ilk birkaç yılı içerisinde artar. Doğumda bebekler, sürdürülen dikkat ve iğrenme ile gösterilen, kötü tatlara ve kokulara
Zekayla ilgili çalışmalardaki bilgi işlem yaklaşımı, problem çözme becerisinin gelişimindeki çalışmalar için temel benzetme olarak bilgisayara başvurmaktadır. Bu yaklaşım, bazı temel sorulara cevap vermektedir. • Bir problem oluşturma ve çocuğun bir çözüm üretmesine aracılık eden modellerinaşama sıraları ve süreçleri belirli alanlar için geliştirilebilir mi? • Hafıza problemlerinin çözümünde ne tür stratejiler kullanılmıştır? • Problem çözümünde
Zeka ve dil gelişimi arasındaki ayrım, bilişsel gelişim alanındaki araştırmacılar tarafından yapılmıştır ve bu ayrım klinik psikolojisi pratiği ile ilgili bulguların özetlenmesinde kullanılacaktır. Klinik psikolojisi pratiği ile ilgili olan zeka üzerindeki birçok araştırma üç gelenekle yürütülmüştür ve bulgular ayrı ayrı özetlenmiştir. • Psikometrik zeka testi hareketi • Piaget bilişsel gelişim geleneği • Bilgi işlem yaklaşımı
Fiziksel gelişim hakkındaki araştırmanın değerlendirmeleri çocuğun gelişiminin olduğu aşağıdaki resmi tanımlar. Doğumda, çocuklar iyi, kötü ve tatlı kokuları, ekşi ve tuz tatlarını ayırt edebilirler. Doğumdan önce bile, bebekler dokunsal dürtüye cevap verebilir ve annelerinin seslerini tanıyabilirler. Bir sesi belirleme yeteneği de doğumda olur. Yaşamın ilk haftalarında çocuklar azcık ötelerindeki objelere yoğunlaşabilirler ve karanlık-aydınlık farkına özel
Aileler, üyeliğin biyolojik, yasal, sevgisel, coğrafi ve tarihsel bağların birleşimine dayandığı kadarıyla tek sosyal sistemlerdir. Diğer sosyal sistemlerin aksine, aile sistemlerine giriş doğum, evlat edinme, besleme ve evlilik ile olur ve üyeler yalnızca ölüm sonucunda ayrılır. Tüm aile bağlarını ayırma hiç mümkün değildir. Dahası, aile üyeleri barınak ve gıda tedariği gibi özel, tanımlanabilir görevleri gerektiren
Duyum ve Algı sözcükleri günlük kullanımda da psikolojide de anlamsal olarak çok farklı bir kullanıma sahip değildir. Her ikisi de nesneler dünyasını tanımada yer alan süreçlerdir; normal şartlarda her ikisi de öncelikle alıcı sinirlerin uyarılmasına ihtiyaç duyar; Duyum her zaman Algı’nın bir parçasıdır ve Duyum, yetişkin hayatta Algı olmadan var olamaz. Dolayısıyla duyum ve algı
Sosyal gelişim Aşağıdaki bölümlerde, duygusal gelişim, ahlaki gelişim, elişim kimliği, cinsiyet rolü gelişimi ve arkadaşlık gelişimi ve akran grubu ilişkilerinin gelişimi de dahil olmak üzere çocuğun sosyal gelişimi üzerinde yoğunlaşılacaktır. Duygusal gelişim Bir çocuğun sergileyebileceği duyguların aralığı yaşamın ilk birkaç yılı içerisinde artar. Doğumda bebekler, sürdürülen dikkat ve iğrenme ile gösterilen, kötü tatlara ve kokulara
En çok rapor edilen ruhsal durum bozukluğu olan ‘depresyon’ duygusal acıların soğuk algınlığı olarak bilinir. Üzüntü, insanoğlunun kayıp, başarısızlık, reddedilme ya da hayal kırıklığı gibi durumlarda verdiği doğal bir tepkidir. Yakın birinin kaybetme gibi durumlarda bu üzüntü çok şiddetli olabilir. Yine de üzüntü, geleceğimiz ve kendimizle ilgili negatif düşüncelerle karıştırılmadığı müddetçe depresyona dönüşmez.Depresyona girmiş insanlar,
In Psychological sciences, and in the matter of understanding people’s feelings and thoughts, some research methods are used to understand people’s specific behaviours. Among those methods, we can define observation as observing people naturally that’s to say in their normal form instead of observing behaviours in a lab, in order to understand them simply in
Bipolar bozukluk teşhisi, aşağıda sıralanan belirtilerin en az üçü ile karşılaşıldığında konabilir. – Şişmiş benlik veya megalomani – Uykuya karşı azalan ihtiyaç – Normalden daha konuşkan olmak veya konuşmayı sürdürme baskısı -Fikirlerin uçuşması ya da düşüncelerin birbiriyle yarışması tecrübesi -Dikkat dağınıklığı -Artan aktivasyon -Yüksek riskli aktivitelere fazlaca katılım Bipolar bozuklukta, bir duygusal durumdan diğerin geçiş
SAD şu özelliklerle tanımlanır; – Depresyon evresinin başlangıcı ve yılın belli bir zamanı arasında düzenli zamansal ilişki – Yılın düzenli zamanlarında artan dikkatsizlik – Önceki iki yılda kriterleri karşılayacak şekilde iki majör depresyon evresi oluşumu – Mevsimsel depresyon evrelerinin sayısının, mevsimsel olmayan depresyon evreleri sayısından fazla olması SAD’a da etiyomolojiyi incelediğimizde, açıklamaların benzersiz şekilde biyolojik
İntihar, duygu durum bozukluğu değildir. Ciddi zihinsel sağlık problemleri olan bireylerin intihar riski vardır ancak bu tip bozuklukları olmayan bireyler de bu eylemi gerçekleştirebilirler. İntiharın etiyolojisini konusunu incelediğimizde karşımıza çıkan sonuçlar şunlardır; Yetişkinlerde, intihar teşebbüsünün ana tetikleyicisi olarak kişiler arası problemlerin görülmesi, sosyokültürel faktörler arasında en önemli değere sahip bir tespittir. Psikanalitik açıklamalar kategorisinde ise
Yüzyıllar boyunca insanlar sosyal örgütlenme konusunda farklılıklardan çok benzerliklere odaklandılar. Onların düşüncesine göre, toplumlar birbirinden farklı ise, bazı toplumlar “doğru” bazıları ise “yanlış” olmalıydı. Peki, doğru ve yanlış olana kim karar verecekti? İşte bunun üzerine düşünmüş olanlara dair bir liste: -Teologlar: Tanrının (veya tanrıların) dünya için bir planı olduğunu ve bu planın kutsal metinlerde yer
Psikoloji tarihi incelendiğinde, diğer disiplinlerde de olduğu gibi, yapılan önemli işlerin çoğunun erkekler tarafından ve erkekler için olduğu görülür. Erkeklerin lehine olan sosyal yapı ve cinsiyetçilikten dolayı kadın ve psikoloji kavramları birbirinden ayrı tutulmuş ve psikoloji kadınlar için uygun bir alan olarak görülmemiştir. Önceleri kadınların alana yaptıkları önemli katkılar göz ardı edilmişse de, son dönemlerde
Psikologlar: Kimler ve Ne Yaparlar Psikolojinin doğasını ve kapsamını bildiğinize göre, biraz da psikologların kim olduğunu ve ne yaptığını inceleyelim. Psikologların Eğitimi Psikoloji ve psikiyatri birbirlerine o kadar yakın kavramlar ki, insanların bu ikisini aynı şeyler zannediyor olması hiç şaşırtıcı değil. Psikiyatristler tıp eğitimi aldıktan sonra ruhsal bozukluklar üzerine uzmanlaşmış doktorlarken; psikologlar üniversite yıllarında doğrudan
UNUTKANLIK VE FÜJ Psikoloji Çeşidi: Psikopatoloji Çalışma Alanı: baş etme Anahtar Kelimeler: davranışsal açıklama; sürekli unutkanlık; bölme; dissosiyatif (ayrıştırıcı) bozukluk; genellenmiş unutkanlık; sınırlı unutkanlık; psikodinamik açıklama; psikogenik unutkanlık; seçici unutkanlık Unutkanlık şimdi ile geçmiş arasında bağlantı kuramama durumudur. Füj ise bireyin ait olduğu çevreden ansızın kaçarak temel becerileri hariç geçmişini, kim olduğunu unutarak başka bir
ALZHEİMER Psikoloji Çeşidi: Kavrama; hafıza; psikopatoloji Çalışma Alanı: Yaşlanma; kavramsal süreçler; depresyon; bireyler arası ilişkiler; sosyal algı ve kavrama; düşünce Anahtar Kelimeler: Günlük yaşam aktiviteleri (ADLs); kavramsal fonksiyon; kavramsal bozulmalar; bunama; hafıza kaybı; motor nöron fonksyonları; nörofibrilar lifler; Alzheimer (AD) ve bunama hali normal yaşlanma süreci içine dâhil olmayıp genetik, immünolojik ve damar bozukluklarının sebep