Önlenemez bir vaka; İntihar olgusu

Hepimiz hayatımızın, bir döneminde bu fikri aklımızdan geçirmiÅŸizdir. Bazende bir intihar olayina, teÅŸebbüsüne öyle yada böyle duyup, görüp haberdar olmusuzdur. Belki hiç tanımadığınız, belkide çok iyi bildiginiz biri bu vaka ile karşı karşıya kalmıştır. SoÄŸuk bir gerçek var bu toplumda, intihar…
Psikolojik, sosyolojik ve biyolojik anlamda yetersiz olduÄŸumuz, sorunlarla baÅŸ edecek kalibreden yoksun kaldığımız durumlarda çözüm arayışlarımız arasında belkide en ön sırada yer alır bu soÄŸuk cümle. Belirli bir yaÅŸ ile sınırlı tutulabilecek bir olgu deÄŸildir. İnsan yaÅŸamı, insanın yaptığı eylemlerden oluÅŸur, şöyle veya böyle intihar bir eylemdir ve kiÅŸi bunu dilediÄŸi vakit gerceklestirebilecek potansiyeldedir. Toplumsal sorunların en başını çeken intihar , toplumsal bir olgudur ve bu olgu çoÄŸu zaman psikolojik olarak görünse bile tamamen sosyolojik bir olgudur, yaÅŸanılan topluma çevreye ve aileye baÄŸlı olarak degisebilen makro bir kavramdır. Peki intihar nedir? Bireyin kendisine yonelik olum sonucunu doguracagi bilincinde olup bilerek hayatina son vermesi durumudur diyebiliriz. İntiharin psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla incelenmesi görüşündeyim zira her biri ayrı bir bulguya dikkat çekerek yapılan araÅŸtırmaların saÄŸlıklı islemesinde önemli bir yer tutmaktadır.Â
İntiharin psikolojik boyutu:Â
Toplumsal bir patoloji olan intihar; kiÅŸinin sosyo-psikolojik durumu, eÄŸitimi, aile iliÅŸkileri ve sorumlulukları ile alakalıdır. Ağır bir psikolojik çöküntü, travma, bunalım durumlarında bireyin baÅŸ edebileceÄŸinden daha güçlü bir olay intihar vakalarını arttırmaktadır. Intiharin psikolojik sebepleri arasinda; kronik çöküntü halleri, aşırı melankolik tutumlar, umutsuz olma , karamsarlık, öfke vb durumlar vardır diyebiliriz. Bunlardan bir vay daha fazlasına maruz kalan bireyde intihar giriÅŸimi ve gerçek intihar fiili görülebilir. Bu konu ile ilgilenen psikyatristler intiharı kiÅŸinin sorunu olarak ele aldıklarında , toplumsal koÅŸullara gereken önemi vermemiÅŸlerdir. Psikologlar ve psikyatristler neden bu kiÅŸi deÄŸilde, ÅŸu kiÅŸi intihar ediyor sorusunu sorarak , sosyolojik açıklamalara eleÅŸtirel yaklasmislardir. Psikyatristlerin intihar olgusu karşısındaki tutumları oldukça ilginçtir. Intihar olgusunu delilik ve akıl bozukluÄŸu ile iliskilendirerek kestirme bir yol secmislerdir. Oysa yapılan araÅŸtırmalarda, intihar olgusu ile delilik arasında bir baÄŸ bulunamamistir. Günümüzde de malesef psikyatri bu eÄŸilimi korumaktadır. İntihar eden kiÅŸi, histerik, sınır kiÅŸilik, psikoz, manik depresyonu gibi hastalıklardan birine sokulmaktadir. Elbetteki bunların gerçeklik payı olduÄŸu inkar edilemez lakin, kiÅŸilik yapılarının oluÅŸumunda kiÅŸinin ailesinin, çevresinin ve toplumun payı yadsınamaz. Bunların dikkate alınmaması yapılan deÄŸerlendirmelerin saÄŸlıksız islemesine zemin hazırlayacağı unutulmamalıdır.Â
İntiharin sosyolojik boyutu:
İntihar vakalarının en önemli boyutunu toplumsal faktörler olusturur. Çünkü toplumsal yapı insanı denetim altına alabilen güçlü bir yapıdır. Sosyologlar, toplumun bireyler üzerindeki kontrolünün baÅŸarısız ve yetersiz olması sonucu intiharlarin ortaya çıktığını savunur. Intiharlarin sosyolojik nedenleri arasında ; aile, sosyal iliÅŸkiler, maddî yetersizlikler, toplumla aşırı bütünleÅŸme veya butunlesememe, sosyalleÅŸme sürecinde yaÅŸanan baÅŸarısızlıklar gelmektedir diyebiliriz. Intihar ve sosyolojik boyut derken, sosyolojik araÅŸtırmalara damgasını vurmuÅŸ ve teorilerinden etkilenen bir isimden söz etmek yerinde olacaktır. Emile Durkheim onun intihar ile iliÅŸkileri sosyolojiye damgasını vurmuÅŸ , ve hala baÅŸvurulan kaynaklar arasındadır.Â
Emile Durkheim, intiharı özellikle toplumsal birlik problemi ile iliÅŸkili bir toplumsal olgu olarak görür. Bu nedenle de onu toplumu bir arada tutan toplumsal baÄŸ ile iliÅŸkili olarak ele alır . Durkheim intihar olgusunu ele alisini, birey ve toplum arasında uygun denge arayışı ve bu dengeyi bozabilecek tehditlerin belirlenmesi olarak görür.Â
Ünlü sosyoloÄŸa göre 4 tip intihar türü vardır bunlar; Â
Bencil ve ozgeci
Anomik ve kadercidir.Â
Bencil ve anomik intihar tiplerini, genel olarak modern endüstriyel toplumlarda güçlü bir bütünleÅŸme ve düzenleyici normların olmaması veya yetersiz oluÅŸu ile açıklarÂ
Ozgeci ve kaderci intihar tiplerini ise, geleneksel toplumlardaki güçlü bütünleÅŸme ve toplumsal düzenlemelerdeki aşırılık ile iliskilendirir. Bireyin istekleri ile toplumun sundukları arasındaki çatışmadan doÄŸan intihar olgusu , birey için kurtuluÅŸ için bulduÄŸu en iyi yoldur.Â
İntihar aşırı bir ruh çöküntüsü halidir ve oldukça karmaşık bir süreçtir. Dışarıdan bakıldığında tüm dinler tarafından yasaklanmış, bu eylemi yapan bireylerin ruhlarının cezalandırılacağı inancıyla adeta bir dokunulmazlık alanı içerisinde deÄŸerlendirilen bir olgu olagelmiÅŸtir. Toplumda her kesimden kiÅŸinin etrafını sarabilecek bir durumun tam olarak bilinmesi vakaların önlenebilmesi açısından elzemdir.Â
Bilinçlenenen , araştıran, sorgulayan insamiza;
İç ses ( malesef insanlar artık bunlarla ilgilenmiyor. İç ses cevap verir, belki bir okuyan çıkar umuduyla)..
Zeynep ARI
makaleniz cok guzel size bir sorum olacak erkek arkadasim 7 kez intihar etmeye kalkti her defasinda son dakkada kurtardim ayrilmak istiyorum ama kendine birsey yapmaaindan korkuyorum iliskimiz rezil bir hal aldi ne yapicagimi bilmiyorum onu cok seviyorum hemde cok yardim almayi kabul etmiyor benim sorunum yok diye yalan soyluyor
Nasıl sorunu olmaz bu kişinin kesinlıkle ne yapın edin yardım aldırın
peki neden intihar etmemeliyiz dünyaya gelmek bizim seçimimiz değil yaşadığımız hayat bizim seçimimiz değil temelde mutlu olmamızı sağlıyacak şeyleri hayatına alabilecek kadar şanslı değil herkes veya bunun için uğraşsa bile bunları elde edemeye bilir bu kadar mutsuzluk eşitsizlik ve adaletsizliğin olduğu bir hayatı neden yaşamalıyız neye neden tutunmalıyız .intiharı lanetleyen bu dinler insanlara bundan kaçmak için tanrılara inanmamızı söylüyor . günümüzde hayat sadece inançla yaşanabilicek bir şey mi? veya sadece aldığımız her nefeste ruhumuz bu dünyada olduğu için acı çekiyosa bu büyük acıyı ölümden başka ne dindirebilirki.