Psikolojide Bilimsel Düşünme

Önizleme & Bölüm HedefleriÂ
Psikoloji lisans öğrencilerinin alabileceği en önemli derse hoş geldiniz. Bu açılış bölümü, araştırma psikoloğu olarak geleceğiniz olsada olmasada metot derslerinin eğitiminize olan önemini size anlatmakla başlamaktadır. Bölüm sonra dünyada bildiğimiz şeylerin yollarıyla ilgili tanıtımla devam etmektedir. Bilgilerimizin bazıları yetki rakamlarına olan güvenden türemiştir, diğer bilgiler ise bizim kendi mantıksal akıl yürütmemizden, ve sık olarak duyarız ki deneyim en iyi öğretmendir. Bilgiye olan bütün bu yaklaşımların değeri vardır ama hepsi kusurludur. Araştırma psikologları, bilimsel düşünmeye gerçeğin yolu olarak güvenirler. Bu açılış bölümü dikkatli bir şekilde bilimin genel doğasını inceler, bilimsel yolla düşünmeyi açıklar, ve sahte-bilim düşüncesiyle karşılaştırır. Bilimi sahte-bilimden ayırmak özellikle psikoloji için önemlidir, çünkü bazı şeyler ‘’psikolojik gerçek’’ olarak tanıtılır ( bir insanın el yazısını inceleyerek kişiliğini ölçme ve değerlendirme kabiliyeti gibi), bunlar aslında gerçek bilimden daha çok sahte-bilimin örnekleridir.
Bölüm bilimsel psikoloji için hedeflerle ilgili tartışma ve psikolojinin parlayan yıldızları Eleanor Gibson ve B.F. Skinner ‘ın çalışmalarına kısa bir tanıtımla bitmektedir. Araştırma psikologlarının işlerine gösterdikleri tutkuyu ikiside yansıtmaktadır. Bu bölümü bitirdiğinizde, bunları yapabiliyor olmanız lazım;
• Psikoloji müfredatında araştırma metodları derslerinin önemini savunmak.
• Psikoloji müfredatında metot derslerinin tamamıyla diğer derslerden nasıl farklılık gösterdiğini açıklamak.
• Dünya hakkında bilinen şeylerin bilimsel olmayan yollarını belirlemek ve değerlendirmek.
• Bilimin doğasını bilmenin yolu olarak açıklamak.
• Bilimin niteliklerini bilmenin yolu olarak açıklamak, determinizimi ve keşfedilebilirliği varsayan; sistematik gözlemler yapan, ulusal,veri tabanlı ama kesin olmayan bilgi yaratan, cevap verilebilir sorular soran; ve ters kanıt edebilen teorileri geliştiren.
• Bilimi sahte-bilimden ayırt edebilmek ve sahte-bilim düşüncesinin niteliklerini tanımak ve kabul etmek.
• Psikolojideki araştırmanın genel hedeflerini açıklamak ve bunları kitapta gelecekte karşınıza çıkacak olan çeşitli araştırma stratejileriyle bağlamak.
Alman psikolog Wilhelm Wundt, 1874’te yayınlanmış olan ağır 2 ciltlik Fizyolojik Psikoloji İlkeleri kitabının önsözünde metninin ‘’yeni bir bilim alanını işaretlemek için bir girişim’’ i temsil ettiğini cesaretle ve açık bir dille ilan etti. Kitabının yayınlanmasından kısa bir süre sonra, Wundt şimdi ün kazanmış, Avrupa ve aynı zamanda Amerika’daki bir sürü öğrencinin ilgisini çeken, Leipzig’de olan psikoloji labaratuvarını kurdu. Amerikan üniversiteleri kısa sürede kendi labaratuvarlarını kurdular, 20 tanesi 1892’ye kadar kuruldu. (Sokal,1992). Aynı yılda Amerikan Psikolojik Derneği (APA) kuruldu, ve çok geçmeden amacını ‘’bilim olarak psikoloji ilerlemesi’’ belirleyen yapıyı onayladı. Böylece psikolojinin öncüleri için, hem Almanya hemde Amerika’da, ‘’yeni psikoloji’’ labaratuvar bilimiyle tanımlanacaktı. Gitgide fizyoloji disiplinlerinin ve bugün bağımsız bir bilim haline gelen felsefenin, birbirinden kimlik ayrılıklarını ilerletmiş oldu. Önceki psikologlar için, yeni psikoloji zihinsel yaşamın bir bilimi olacaktı, hedef şuydu, insan bilincinin tam olarak nasıl yapılandırılmış olduğunu yada insanların çevrelerine uyum sağlamasının nasıl mümkün kılındığını anlamak. Diğer yandan, zihni bilimsel olarak incelemek için metotların öğretilmiş ve geliştirilmiş olmasına genel olarak karar kılındı.Bundan dolayı yeni psikolojinin öğrencileri kendilerini, labaratuvarlarda, zihinsel süreçleri çalışmak için temel işlemleri öğrenirken buldular. Tabiki, psikolojinin en eski ve ünlü metinlerinden biri, Cornell’in ünlü deneysel psikoloğu olan E.B. Titchener tarafından, yirminci yüzyılın sonrasında yayınlanan iki ciltlik (dört eğer eğiticinin kılavuzlarıda sayılırsa) labaratuvar el kitabıydı.
Bu el kitapları 1930 lara doğru labaratuvar derslerinde kullanımdaydı ve bir nesil deneysel psikologların eğitiminde tesirli etki oynamıştı. Belirli yöntemler önemli şekilde yıllar boyunca değişmiş olsada, bugünün psikoloji departmanları ticaret araçlarını psikoloji öğrencilerine öğretme geleneğine devam ediyorlar. Psikolojinin tarihçesinin en başlarında, araştırma metodolojisini öğretmek psikoloji müfredatının kalbi ve ruhu olmuştu.Tabiki ‘’biz her zaman böyle yaptık.’’ tartışması sebebiyle araştırma metodu dersi alma gerekçesi, öğrencilerin anlaşılır bir şekilde kuşkulu olmasına yol açabiliyor. Dersi almanın başka haklı çıkarır nedenleri olmalı. Varda. Neden Bu Ders Alınmalı? Araştırma metodu dersi almanın en belirgin nedeni , psikolojide araştırma yapmanın nasıl olduğuna dair öğrenme aşamasına başlamaktır. Sizin için benim ideal senaryom, araştırmaya karşı büyülenmeye başlamanız, biraz araştırma yapmak istediğinize karar vermeniz, bir üniversite öğrencisi olarak ayaklarınızı ıslak tutmanız ( bir profesörle iş birliği yapmak ve belkide araştırmanızı araştırma konferansında sunmak vb), yüksek lisans okuluna gidin ve psikolojide doktora tamamlayın, yararlı bir araştırmacı olarak kariyerinize başlayın, bir çok yayınlarınız olsun ve bir çok burs kazanın, kullanım hakkı kazanın, ve sonunda APA’nın yıllık ‘’Seçkin Bilimsel Katılımlar’’ ödülünün sahibi olun! Tabiki, ben aynı zamanda bir realistim ve çoğu psikoloji öğrencilerinin araştırma yapmaktan başka ilgileri olduğunu biliyorum, çoğu doktora kazanma yolunda devam etmiyor, doktora kazanan çoğu kişi yararlı araştırmacılar olamıyorlar, ve çok az, yararlı öğrenciler prestijli APA ödüllerini kazanıyorlar.
Eğer ünlü bir araştırmacı psikolog olmayacaksanız, bu dersi almak için hala geçerli sebepler var mı? Tabiki. Bir şey; araştırma metodları dersi özgül konu alanlarındaki psikoloji dersleri için sağlam bir temel sağlamaktadır (sosyal, bilişsel,gelişimle ilgili, vb.).
Psikoloji bölümünüzün sizden metodoloji dersi almanızı istemesinin önemli bir sebebidir. Metot dersleri ve diğer dersler arasındaki fark esasen süreç ve içerik arasındaki farktır. Metot dersi bize psikoloji müfredatı dersleri tarafından temsil edilen, sonradan bütün özgül içerik  alanlarına uygulanan psikolojik olaylar hakkında bilgi edinme sürecini öğretir. Uyumlulukta bir sosyal psikoloji deneyi, konu açısıdan bir görgü tanığının aklındaki bilişsel psikoloji çalışmasından çok farklı olabilir, ama ortak konuları metoddur.Psikolojide araştırma ders kitabı açıklamalarını tam olarak anlama , eğer sonuçlara varmak için kullanılan metotlarla ilgili bir şeyler biliniyorsa daha kolaydır. Örneklemek için, bir dakikanızı alın ve başka bir psikoloji kitabınıza bakın. Büyük ihtimalle fiilen her paragraf davranışlar hakkında, ya araştırma çalışması hakkında spesifik açıklama içeren yada bir tanesine referansta bulunan, iddialar yapmaktadır. Deneysel psikoloji dersini almanın ikinci sebebiyse, eğer bu dersi aldıktan sonra bir daha hiç bilgi toplamazsanız, araştırma metotlarının bilgisi sizi daha bilgili ve bilginin kritik tüketicisi yapmış olur.Davranışla ilgili sürekli iddialara maruz kalıyoruz. Çevremizdeki insanlardan; bunlar etrafımızdaki amatör psikologlardan, medya kullanıcılarına,olağanüstüden (saygın bir dergide televizyon izlemek ve saldırganlık arasındaki ilişki hakkındaki araştırmayla ilgili hikaye) saçmalığa (markette ödeme yapmak için beklerken okuduğunuz tabloid başlıkları). Sonradan gelen, çok zorluk olmadan rededilebilsede (çoğu insan için), deneysel ve ilişkisel araştırma arasındaki önemli farkdan habersiz olan profesyonel bir yazıcı televizyon çalışmasını kağıda dökmüş olabilir.Sonuç olarak, makale nedeni ima eden ve gereğinden daha fazlasını etkileyen ilişkisel çalışmayı anlatıyor olabilir, Bölüm 9’u bitirdikten sonra fark etmede hiç zorluk çekmeyeceğiniz bir hatadır bu.Bir başka örnek, hipnoz altındayken insanların doğum anlarına geri döndüklerini, ve böylece problemlerinin temeline iyi bir bakış açısı edindikleri iddiası olabilir.‘’Cimrilik’’ i öğrendiğinizde, açıklamaları 3. Bölümde var, sözde kendi doğum tecrübelerini yaşayan hastalar tarafından verilen raporlarda, iddia ve birkaç alternatif açıklama hakkında oldukça şüpheli olacaksınız. Benzer şekilde, bilinçaltına inanan, kaybettikleri kilonun aldıkları CD yüzünden olması, yada çocuklarının IQ larının klasik müzik dinleyerek arttığına inanlara (sözde ‘’Mozart Efekti’’) karşı şüpheci olmayı öğreneceksiniz. Üçüncü olarak metot dersi almanın, gerçekten pragmatik bir sebebi vardır. Araştırma psikoloğu olmada hiç bir isteğiniz olmasada, bir gün psikolojinin profesyonel uygulayıcısı olmak isteyebilirsiniz.
AraÅŸtırmacılar gibi, uygulayıcılar geliÅŸmiÅŸ bir dereceye sahip olmalıdırlar, tercihen doktora. Gelecekteki klinik psikologları, danışmanlar, ve okul psikologları için bile yüksek lisans nerdeyse kesin olarak araÅŸtırma yapmak demektir, yani metodoloji dersi gerekli olan becerileri öğrenmek için bariz ilk adımdır. Ayrıca herhangi bir lisans üstü programına girme ÅŸansınız, eÄŸer üniversite öğrencisi olarak araÅŸtırma yöntemleri ve statistiksel derslerde baÅŸarılı olduysanız ve bazı araÅŸtırmalarda yer aldıysanız önemli bir şekilde artar. Okuldan mezun olmak için büyük ihtimalle gerekli olan lisans derslerini incelemiÅŸ, Norcross, Hanych, and Terranova (1996) tarafından yapılmış olan bir çalışma, istatistiÄŸin hemen arkasında metot derslerinin ikinci sırada olduÄŸunu, özgül içerik derslerininse (geliÅŸimsel ve anormal psikoloji) çoÄŸu program tarafından gerekli olmadığını bulmuÅŸtu. Profesyonel psikolog olduÄŸunuzda, araÅŸtırma becerileriniz çok deÄŸerli olacaktır. Aktif bir araÅŸtırmacı olmasanız bile, uzmanlık alanınızdaki en son araÅŸtırma hakkında haberdar olmanız ve araÅŸtırmayı eleÅŸtirel bir ÅŸekilde okumanız gerekecektir. Ayrıca, iyi klinik çalışması esasen aynı düşünmeyi içerir; labaratuvar bilim adamını karakterize ettiÄŸini — -Hastanın problemleri hakkında hipotezler, çeÅŸitli tedaviler deneyerek test edilmiÅŸ ve yaratılmış, çıktılar sistematik olarak deÄŸerlendirilmiÅŸtir.Aynı zamanda eÄŸer bir sosyal hizmet ajansı için çalışıyorsanz kendinizi onay verme kurulları veya finansman kaynaklarıyla uÄŸraşırken bulabilirsiniz, ve onlar psikolojik servislerinizin etkili olup olmadığını bilmek isterler.Bölüm 10’da keÅŸfedeceÄŸiniz gibi, araÅŸtırma deÄŸerlendirme programı etkileri, çoÄŸu profesyonel psikoloÄŸun hayatında önemli bir yer alır. Psikoloji öğrencilerinin sadece azınlığı profesyonel psikologlar oluyorlar, tabi, araÅŸtırma metot dersleri, iÅŸ verenlerin lisans düzeyindeki iÅŸ baÅŸvurularında aradıkları becerileri geliÅŸtirmesinde yardımcı oluyor. Bu dersi bitirdiÄŸiniz zamanda, eleÅŸtirel ve analitik düşünme, kusursuz yazı ve mantıksal tartışmada daha iyi olmuÅŸ olmanız gerekiyor. Buna ek olarak, nasıl analiz edildiÄŸini, özet çıkarmayı ve deneysel bilgiyi açıklamayı, kütüphanelerde ve elektronik veritabanlarında bilgi araÅŸtırmayı, açık ve organize edilmiÅŸ bir modayla araÅŸtırmanızın sonuçlarını sunmayı bileceksiniz. Bilgisayar bilgileriniz aynı zamanda geliÅŸmiÅŸ olacak— istatistiksel yazılım paketiyle (SPSS) ya öğreneceksiniz yada bulunan becerinizi geliÅŸtireceksiniz ve aynı zamanda sunma yazılımına (PowerPoint) daha fazla aÅŸina olacaksınız. Metot dersinde geliÅŸtirmeye baÅŸlayacağınız becerilerle ilgili sonuç bölümüne ve ‘’araÅŸtırma metodu dersinde neler öğrendim’’ adlı bölüme bakmak isteyebilirsiniz. Son olarak, araÅŸtırma metodu sizi bir takım düşünme tarzıyla tanıştırıyor. Üsttede bahsedildiÄŸi gibi, diÄŸer psikoloji dersleri belirli içerik bölümleriyle uÄŸraşıyor ve X konusunda neler bilindiÄŸine odaklanıyor. DiÄŸer yandan metot dersi, X in hangi bilgilerine sahip olunmalı konusuna odaklanıyor. Bu süreç bilimsel düşünmeyle merkezlenmiÅŸ, ve araÅŸtırma psikologlarında büyük yer edinmiÅŸtir. Bilimsel yolla düşünmenin özelliklerini detaylandırmadan önce, dünya ile ilgili bilgilerimize ulaÅŸabileceÄŸimiz diÄŸer yöntemleri açıklamama izin verin.
Öz Sınama Testi
1- Araştırma metot dersi diğer sosyal psikoloji derslerinden nasıl farklılık gösterir?
2- Psikoloji alanında lisansüstü okulları, öğrenci transkriptlerini incelediklerinde genellikle hangi dersleri görmek isterler?
3- Araştırma metodu dersi aldıktan sonra bir daha hiç araştırmayla ilgilenmeseniz bile, bu dersi almak neden faydalıdır?
Bilmenin Yolları Bir dakikanızı ayırın ve doğru olduğuna inandığınız bir şeyi düşünün. İnanç, ıstakozun sadece Maine’de (Amerika’da bir eyalet) yenilmesi gerektiği görüşü kadar basit olabilir, yada özel bir Tanrı’ya inanma kadar derin. Böyle inançlara nasıl varırız? Otorite Ne zaman, uzman olarak yada herhangi birşeyde yararlı gördüğümüz kaynaktan gelen bilginin geçerlili olduğunu kabul etsek, o zaman otoriteye bilgimizin kaynağı olarak bel bağlamış oluyoruz. Çocukken ebeveynlerimizin bize söylediği şeylere inanıyor ve bunlardan etkileniyoruz (en azından bir süreliğine), öğrenciler olarak genellikle ders kitapları ve profesörlerinin otoritesini kabul ediyoruz, hasta olarak, doktorların bize verdikleri reçetedeki ilaçları alıyoruz ve bize yararlı olacağına inanıyoruz, bu böyle devam ediyor. Tabiki, diğer insanların otoritesine dayanarak kendi inancımızı kurmak, otoritelerin bazen yanlış olabileceği gerçeğini görmezden geliyor. Bazı ebeveynler çocuklarına zararlı önyargılar geçirebilirler, ders kitapları ve profesörler bazen yanlış olabilir yada bilgileri eksik veya önyargılıdır, doktorlar bazen yanlış teşhiste bulunabilir yada yanlış ilacı reçete yazabilirler. Diğer yandan, otorite figürlerinden önemli şeyler öğreniyoruz, özellikle belirli sahalarda uzman olarak görünen kişiler tarafından. Bu sebeple, tüketici raporlarını okuyoruz, hava raporunu izliyoruz, ve (bazen) tıbbi topluluk, bizi egzersizin kronik eksikliği ve kötü beslenme alışkanlığı hakkında uyardığında dikkatimizi veriyoruz. Mantığın Kullanımı Bazen mantık ve akılı kullanarak sonuçlara varırız.
Örneğin, verilen ifadeye göre: Primatların dil kullanımında becerileri vardır. Şempanze Bozo bir primattır. Şempanze Bozo’nun dili kullanıyor olduğu sonucunu çıkarmak bizim için mantıklıdır. Burdaki sorunu bence görebilirsiniz—mantık kusursuzdur, ama sonuç iki açıklamanın gerçekliğine dayanmaktadır. İkincisi için makbul ve doğrulaması kolay olabilir, ama birincisi ise önemli bir tartışma konusu, diğer şeylere bağlı, dilin nasıl tanımlanmış olduğuna bakabilir.Psikodilbilimciler bu konuda yıllardır tartışmaktalar. Püf noktası şudur ki, mantıksal olarak çizilmiş bir sonucun değeri, önermelerin gerçeğine dayalıdır, ve önermelerin değeri olup olmadığına karar vermek için mantıktan daha fazla şeylere ihtiyaç vardır. Amerikan pragmatist filozofu Charles Pierce akıl ve mantık arasında başka bir zorluğa dikkat çekti – karşıt sonuçlara ulaşmak için kullanılabilirliği, siyasi tartışmalarda kolayca görüldüğü gibi. Pierce aklın kullanımını ve bir başka inancın erdemleri üzerine tartışanların arasında gelişmekte olan uzlaşmayı, bilgi edinme için priori yöntem olarak sınıflandırdı. İnançlar mantığın kurallarına doğru olarak düşünülen açıklamalardan çıkarılmıştır. Şöyle ki, , elde bulunan fenomen ile insanın direkt tecrübesi olmadan önce (Latin’den ‘’ne önce gelirse’’ olarak çevirilir) inanç mantıksal bir tartışmanın sonucu olarak ortaya çıkar. Bir alay imasından daha fazla olarak, Pierce, priori metodun metafizik filozofları tarafından sevildiğini gösterdi; güzel bir şekilde karşı gerçeğe mantık yürütmüş olan filozoflar tarafından itiraz edilmek üzere, gerçeğe ulaşmak için aynı güzel şekilde mantık yürütebilirlerdi. Akıl ve vücudun bir yada iki farklı gerçek olup olmadığı sorusuysa; örneğin ‘’düalist’’ olan biri, iki tane özünde farklı gerçek varlık için sofistike bir tartışma yaratabilir; fiziksel ve zihinsel, diğer yandan ‘’monizm yanlısı’’ biri eşit şekilde ilgi uyandıran zihinsel fenomenin fiziksel fenomene indirilebileceği (akıl beyindir) tartışmasını yaratabilir.
Priori yaklaşımın sonucu, Pierce felsefi inançların gerçeğe doğru hiçbir gerçek ilerleme yapmadığını ve modasının geçtiğini savundu. Tecrübe Birşeyleri bilebilmek için başka önemli bir yolda, dünyadaki tecrübelerimizdir. Bu deneyciliktir—birşeyleri direkt gözlem yada deneyimle öğrenme süreci, ve bu deneyimlerin göstergesi. Kısa zamanda göreceksiniz ki ‘’deneysel sorular’’ sormak, bilimsel düşünmenin önemli bir bileşenidir, ve eski deyiş ‘’tecrübe en iyi öğretmendir’’ de kesinlikle bir doğruluk vardır. Yinede, bir konu hakkında gerçeğe karar vermeye çalışırken sadece bir kişinin tecrübelerine inanmak tehlikeli olabilir. Zorluk şudur ki, deneyimlerimiz ister istemez kısıtlıdır ve tecrübelerimiz üzerindeki yorumlarımız, sosyal psikologların ‘’sosyal kavrama ön yargısı’’ olarak adlandırdığı faktörden etkilenebilir.
Örneğin, bu ön yargılardan biri inanç azimidir (Lepper, Ross, & Lau, 1986). Birinin bilgisi hakkında kesin olma isteğinden motive edilmiş olup, inatçılıkla bir inanca tutunmak bir meyilimdir, birçok insanı kanıtın gerçeğinde inancın yanlış olduğuna inandırabilseler bile. İnançların, insanların aksine-bilgilerin yokluğunda, sürekli birkaç ‘’gerçeğin’’ tekrar edilmesini duyduklarında oluştuğu olasıdır. Bu nedenle, 1960 larda çoğu üniversite öğrencisi nesil farkı fikrine güçlü bir şekilde inandı ve İncil söylenişi ‘’30 yaşını geçmiş kimseye güvenme’’ yi kabul ettiler. (Tabiki aynı kişiler şu an 70 yaşında yada daha yaşlılar ve bazıları son derecede 30 yaşından genç kişilere karşı şüpheliler.) İnanç azimi sık sık konfirmasyon ön yargısı denen başka bir peşin hükümle birleşir. Birinin inancını destekleyen bilgiye özel ilgi gösterme ve araştırma eğilimi, diğer yandan inançla çelişen bilgiyi görmezlikten gelme (Wason & Johnson-Laird, 1972).
Örneğin, duygu dışı algılamaya (ESP) inanan insanlar, ‘’annemi düşünüyordum ve telefon çaldı ve arayan oydu’’ gibi örneklerin yakın kaydını tutarlar. Ama çoğu kez defalarca, (a) annelerini düşündüklerinde annelerinin aramadığını ve (b) annelerini düşünmezken annelerinin aradığını göz ardı ederler. Aynı zamanda şunun farkına varmayı beceremezler eğer anneleriyle her iki haftada bir konuşuyorlarsa, ‘’annelerini düşünme’’ iki hafta arasında artacaktır, böylece isabet şansı arttırılır.